Telkari (Filigran) Yapımı

 

Telkari (Filigran) Yapımı

Uzun yıllardır icra edilen el yapımı telkari sanatı, Ohri halkı için gün geçtikçe daha cazip hale geliyor. Yüzyıllar boyunca dantel ve süslemeye benzer ince altın veya gümüş telden, daha doğrusu süslerden işlenen takıların yapıldığı ve çok eskiye dayanan (MÖ 2500) bu tekniğe karşı özellikle gençlerin ilgisi büyüktür. Bu tekniğin ustalarından biri olan kuyumcu Mitko Ukoeski'nin söylediklerine göre telkari sanatı, ince metal tellerin katlanması, bükülmesi ve örülmesi ve bunların hem temas noktalarında hem de alt tabaka ile birleştirilmesinden (lehimlenmesinden) ibarettir.

Granüler motifler için günümüzde üfleyici ya da lehim ile yapıştırılan küçük altın ya da gümüş tel parçaları kesilip, daha sonra küre şekli verilmekte ve farklı şekillere getirilmektedir. Telkari tel motifleri, geometrik figürlerden çiçeklere ve hayvanlara kadar çeşitlilik gösterir. Bu teknik, benzersizliği ve karmaşıklığı nedeniyle detaylarda büyük bir hassasiyet ve dikkat gerektirdiğinden, takı yapım tekniklerinin kraliçesi olarak bilinir. Bu zanaatın ustaları, iki elle, ateşle ve metalle bir şeyler yapmanın özel bir duygu olduğunu ve sonuçta ortaya çıkan mücevher parçasının büyüleyici olduğunu söylüyor.

 

 

Yapımı sırasında, yeni kreasyonlara devam etme ilhamı veren benzersiz bir şeye sahip olma duygusu ortaya çıkmaktadır. Motiflerin yapımında herhangi bir örnek ve desen kullanılmamakta, her biri kendi fikirleriyle farklı desenler ve takılar yaratır ve bir kısmı doğadan ilham alırken diğerleri sadece Ohri sakinlerinin değil, dünyanın dört bir yanından çok sayıda turistin de keyif aldığı günlük yaşamdan ilham almaktadır.

Ukoeski, beceri ve yaratıcılığın yanı sıra en önemli unsurun sabır olduğunu, çünkü bir mücevher parçası yaratmanın günler sürdüğünü ve mücevherler Makedon yakutları ile bir araya getirdildiği için özel olduklarını söylüyor. Bir mücevher parçası yaratma süreci ile tekrarı mümkün olmayan bir benzersizlik elde edilir. Özellikle broşlar, yüzükler, küpeler, kolyelerin bazıları Makedon yakutları ile birleştirilerek turistlerde hayranlık yaratmayı başarıyor.

 

 

Amerikan diplomasisinin eski first lady'si Madeleine Albright'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda dünyaca ünlü aktör ve şarkıcı Ohri telkari takıları takmaktadır. Bugün, bir üst sanat olarak kabul edilen geleneksel orijinal telkari zanaatı ile yapılan eşsiz eserler, yabancılar ve bu değerli takıyı vitrinlerde fark eden herkes tarafından beğeniliyor, bu nedenle bu eşsiz mücevherin yapımını yakından öğrenmek isteyen ve ilgelenenlerin sayısı çoktur. Bu bölgede yaygın olarak bilinen ve çok şükür ki hala var olan ve geleneğin sürdürülmesi açısından büyük ilgi gören çok eski ve iyi bir zanaattır.

Makedon kuyumculuğun efsanes isimlerinden Vangel Dereban onuruna geçtiğimiz günlerde Ohri’de bir Telkari Müzesi açıldı. Ohri Çarşısı'nda bulunan ve bir zamanlar oldukça cazip olan atölyesinde, biri telkari ustaları tarafından yapılmış takı ve nesnelerin sergilendiği, diğeri telkari zanaatına zaman içinde tarihsel bir bakış sergileyen ve üçüncüsü telkari zanaatını öğrenmek, tanımak ve sunmak adına eski kuyumcuların çok zor şartlarda kullandıkları aletlerin ve asırlık mücevherlerin sergilendiği bir çalışma atölyesi olmak üzere, üç oda bulunmaktadır.

 

 

Gümüş ve altından yapılmış, yarı değerli ve değerli taşlarla günümüze kadar korunmuş 200 yıllık parçaların bulunduğu beşi kadın, biri erkek takısı olmak üzere altı sergi yer almaktadır. Burada başlıklar, mücevherler, dini ve kilise eşyalarından bilezik ve benzeri erkek telkari eşyalarına kadar farklı objeler görülebilir. Dereban ailesi için telkari, bir halkın sanatı, zenginliği ve kültürüdür ve Dereban'ın torunlarının dediği gibi, bu zanaatın unutulmaması ve kültürel mirasımızı temsil eden korunmuş olan tüm mücevherlerin sergilenmesinden ibaret dedenin vasiyetini yerine getirmek adına bu atölyenin yenilenmesine karar verilmiştir.

93 yaşında hayata veda eden "altın ellere" sahip Vangel Dereban, ailenin altıncı kuşak telkari ustasıydı. Vefatından sonra, şehrin birkaç genç insanı tarafından bu eski gelenek sürdürülmektedir. Milço Mançevski'nin "Makedon Ürünleri Satın Alın" başlıklı TV- kamu spotu ile tanınan ve Makedonya Ulusal Müzesi'nde saklanan gümüş kelebek, babası Aleksandar tarafından yapılmıştur. Telkari Müzesi, Ohri turizminin zenginleştirilmesinin yanı sıra, geleneksel ve kültürel değerlerin veya şehrin simgesi olan eski el sanatlarının korunmasına da katkı sağlamaktadır.

 

Promote your Service

Activity

Add up to 3 images.

Validation code:
Enter the code above here :

Can't read the image? click here to refresh.